gurbet siirleri 4
Gurbet-2
Topçam dağı, şimdi başın kar m’ola
Kar olan yerlerde duman var m’ola
Sılada bizi de anan var m’ola
Gurbet elde geçmez oldu günlerim
Serin eser seher yeli sılada
Aylar geçti kala kaldık burada
Mektup gelir, selam gelir arada
Gurbet elde geçmez oldu günlerim
Yaz bahar gelende, gülleri biter
Gülün dallarında bülbüller öter
Gülümün kokusu burnumda tüter
Gurbet elde geçmez oldu günlerim
Gülüm açtı, yanında var tomurcak
Tomurcak açacak bahar gelincek
Yüzünde gül açar sanki gülüncek
Gurbet elde geçmez oldu günlerim
Remzi der ki gurbet ele düşende
Söyler dilim deli gönül coşanda
Yolum uzak, karlı dağdan aşanda
Gurbet elde geçmez oldu günlerim
(23.1.1978-Ankara)
Remzi Zengin
Gurbet ACISI! ...
Her nereye gitsem, benimle gezdi
Ayrılık, Hasretlik, Gurbet Acısı
Benimle okudu, benimle yazdı
Ayrılık, Hasretlik, Gurbet Acısı! ..
Yandı bu yüreğim kavrulmaz oldu
Dumanım göklere savrulmaz oldu
Hep benimle kaldı, ayrılmaz oldu
Ayrılık, Hasretlik, Gurbet Acısı
Bülbülüm gülümde kafesim oldu
Çaldığım türküde hep sesim oldu
Yediğim, içtiğim nefesim oldu
Ayrılık, Hasretlik, Gurbet Acısı
Şah Turna yaramı saramaz oldum
Diken doldu güller deremez oldum
Ölümü dirimi göremez oldum…
Ayrılık, Hasretlik, Gurbet Acısı! ..
Ozan Şah Turna Ağdaşan
Gurbet
Bunalırsın üfül üfül içinde eser gurbet,
Unutursun ikliminde güzellikler yok olur
Neye baksan, neyi görsen sonsuz ötesi hasret
Bilmem hangi saatinde karabasan son bulur.
Gökyüzü kararmıştır gündüz vakti olsa da
Duymak ister boğulursun gök katından bir sadâ
Ne olurdu şu dünyada hiç yalnızlık olmasa
Ne diyorsun, acımaz ki, içine çöker gurbet.
Çıkmayagör seher vakti dışarıya bir kere
Ta ruhunu söker alır bir canavar yok yere
O vakitte umutsuzluk dağıtan o göklere
Acımasız pencesiyle bir selam eder gurbet
Ta yollar çatallaşır, çelişki kaplar seni
Pişmanlıktan biçmiştir ayrılık elbiseni
Her günkü yalnızlıktan alman için hisseni
Sabahları peşinde dolaşıp gezer gurbet
Gurbet belki bazı gün, olur çayına şeker
Gün batarken hayatın güzün yaprağın döker
Yapma bir sevinç ile gelir hakiki keder
Yüreğini cenderede günbegün ezer gurbet
Acımasız yüzlerden mezalim okunursa
Bir sıkıntı üstüne bin sıkıntı konursa
Kalır mı ellerinle umut ektiğin arsa
Gül bahçene kan akıtır dikenler eker gurbet
Gözler ağlamak için hep bir sebep ararken
Bulutlanan fikrini kem şeytanlar sararken
Bir de sadece sana bahtsız geceler yarken
İzin vermez, ağlatmaz, gözüne çöker gurbet
Sanki matem havası, gelen ölüm haberi
Basıverir ruhuna, uyutmaz geceleri
Bir de özlemek yok mu ocak tüten evleri
Ertesi güne kadar yok olup gider gurbet
Gurbet başka bir alem, her ne kadar boğsa da
Ayrılsam donuyorum, yaklaşsam yanıyorum
Sımsıcak yatağıma bin güneşler doğsa da
Bu gurbete galiba bir fırsat tanıyorum...
1992
Uğur Gülsün
Gurbet Akşamları
Çileden daha çile
Bu gurbet akşamları
Beni saldı sahile
Bu gurbet akşamları
Hasret içimde yara
Yâr sordum dalgalara
Düşürdü beni dara
Bu gurbet akşamları
Sazlandım kıyı kıyı
Hep o aynı şarkıyı
Unutturdu uykuyu
Bu gurbet akşamları
Küllenen sevgilerin
Olurmuş hüznü derin
Sevdâmı geri verin
Hey gurbet akşamları!
(1998)
Nizamettin Saltan
Hasret Ektim
Şu gönlümün çorağına
Hasret ektim gurbet biçtim.
Hanlarına, durağına,
Hasret ektim gurbet biçtim.
Yürek, yüzden ayrı düştü,
Gözden yere yaşlar düştü,
El yoruldu, ayak şişti,
Hasret ektim gurbet biçtim.
Tarla güzel, bostan güzel,
Yar yolunda yollar güzel,
Saçlarıma düşsün gazel,
Hasret ektim gurbet biçtim.
Kurdoğlu bir garip yolcu,
Elde değnek, sırtta hurcu,
Sıla tüter burcu burcu,
Hasret ektim gurbet biçtim.
Ahmet Kurt
Gurbet Ettiler
Yüce dağlar başı hey gönül hey hey!
Yaralı yüreği, sevgili bir duy
Şimdi nasıl acep, nasıl bizim köy?
Benim ile beni gurbet ettiler.
Bozulmuş bahçeler, solgunca güller.
Aşk yağmuru suskun, kurumuş dallar.
Karma karış olmuş, gönülden yollar.
Can ile cananı gurbet ettiler.
Kafeste kapalı, ufacık serçe,
Derler senin için, o gider güce
Birbirinden kopmaz, gündüzle gece
Bu gün ile dünü gurbet ettiler
Kavuşmamız hayal, canların canı,
Sevgili nerede, sevdalar hani?
Hem geçici hem ezeli vatanı,
Gurbet ettiler dost, gurbet ettiler.
Zafer Topşir
Gurbete şiir
Yağmur yağar, bulut ağlar,
Rüzgar eser, ağaç inler,
Kuşlar öter, çiçek dinler,
Gurbet beni deli eder...
Güneş batar akşam olur,
Arabalar yola durur,
Beni de alın ne olur,
Gurbet beni deli eder...
Güzel olan hep sevilir,
Uğruna canlar verilir,
Bütün acılar çekilir,
Gurbet beni deli eder...
Bülbül vatanında öter,
Altın kafeste inler,
Bülbül kafesi neyler,
Gurbet beni deli eder...
Kader Demir
Gurbet
Hasretin anası, dertlerin sayfası,
Ecelin sancısısın gurbet.
Yollar ecel, yollar mayın tarlası,
Ölüm kokuyorsun yine gurbet.
Anama, babama hasretken önce,
Sılam oldun delice sevince,
Şimdi yine hasrete düşürünce,
Lanet okumak geliyor sana gurbet.
İsyan tohumu dolu dert sayfam,
Kapkaranlık olur onsuz dünyam,
İstesemde bu dertten kurtulamam,
Beni ağlatıyorsun yine gurbet.
Allah'ım sabrım bitmek üzere,
Düşürdün beni yine dillere,
Kavuştur artık yarime,
Öldürecek beni bu gurbet.
1995
Rafet Maden



